Bronzlaşmak bakımlı olarak tabir ettiğimiz her insanın en sevdiği yaz ayı etkinliklerinden biridir. Özellikle biz kadınların yazın güneş altında yatarak geçirdiği saatlerin haddi hesabı yoktur. Sanki dolapta bekleyen beyaz elbiseleri giymeye hak kazanmamız gerekiyor gibi, sanki sanki kısa şort giymenin temel kuralıymş gibi umarsızca bronzlaşıyor, yaz boyunca güneşin her damlasını kullanmak istiyoruz. Çünkü bronz tenliyken özgüvenimiz yükseliyor, kendimizi daha iyi, daha güzel ve sexy hissediyoruz. Haliyle bu his hiç geçmesin istiyoruz. Yaz dönemi bize yetmiyor kışın da bronzluk arıyor gözlerimiz. Sonunda kendimizi solaryum salonlarında buluyoruz.
Solaryum oldukça yaygın kullanılan bir bronzlaşma yöntemi. Solaryumun bilinçli ve dengeli kullanıldığında hiçbir zararı yoktur. Güneş altında bronzlaşırken güneş ışınlarının , bölgesel sıcaklıklara, hava kirliliğine göre günden güne değişen etkilerine de maruz kalırız. Solaryum ışınları insan sağlığına en uygun şekilde kombine filtre edilmesi ve cilt tipine göre ayarlanabilmesi özelliğiyle güneş ışınlarından farklılaşmaktadır.
Solaryumun toplumda oluşan genel yargının aksine doğru kullanıldığında oldukça faydalı etkileri vardır. Bizi canlı ve neşeli hissettiren, rahatlatan UV ışınlarının olumlu etkileri tıbbi olarak kanıtlanmış etkilerdir. Vücudumuzun oluşturduğu Vitamin D3’ün yalnızca güneş veya solaryum ışığı (yani UV-B ışınları) altında oluşmasının nedeni budur. D3 vitaminiyle kemikler kalsiyum alır. Bağışıklık sistemimizi uyarır. Depresyon zamanlarını kısaltır ve seyreltir. Kalbi ve kan dolaşımını olumlu yönde etkiler. Romatizmal ağrılara iyi gelir. Ayrıca cilt hastalıkları da UV ışınlarla başarılı şekilde tedavi edilmektedir. Güneşlenirken maruz kaldığımız UV-B ışınları cildimizin su toplayıp soyulmasına neden olabilirken solaryumun böyle bir etkisi yoktur. Güneşin içerdiği radyasyondan çok daha azını içerir. Güneş alerjisi olanlar için de güneşe çıkmadan önce solaryumda bronzlaşmak bir çözüm olabilir.
Solaryumun bu olumlu etkilerinden yararlanabilmek bazı kurallara uymak gerekiyor. Eğer bu kuralları uygularsak solaryumdan korkmanın hiçbir anlamı olmayacaktır. bu kuralları şu şekilde sıralayabiliriz :
- Solaryum seanslarına başlamadan önce mutlaka cilt testi yapılmalıdır. Ten renginiz ve cilt hassasiyetinize göre solaryumda geçireceğiniz ideal süre ve seans belirlenmelidir.
- Haftada 3 ve günde 2’den fazla sayıda seans solaryuma girmek tehlikelidir.
- İlk seans 8-10 dakika arasında olmalı, daha sonraki seanslar ise aşamalı olarak artırılarak maksimum 20 dakikaya çıkarılmalıdır.
- Solaryuma girmeden önce ciltte kozmetik ürün bulunmamasına dikkat edilmeli. Solaryum için üretilen özel ürünler dışındaki güneş ürünleri kullanılmamalıdır.
- Seans sırasında gözlerin kapalı tutulması ve koruyucu gözlük takılması gerekir. Lens kullanıyorsanız, solaryuma girmeden önce lenslerinizi çıkarmalısınız.
- Prospektüslerinde “UV ışınlarına karşı duyarlılık yaratabilir” yazan ilaçlardan kullanıyorsanız, solaryuma girmemelisiniz!
- Alkol alındıktan sonra solaryuma girilmemelidir.
- Epilasyon, ağda, cilt bakımı sonrasında solaryuma girilmemelidir.
Tüm bu uyarıları dikkate alırsanız sağlıklı ve doğru bir şekilde solaryum cihazlarından yararlanabilirsiniz. Solaryum yaz aylarında tatile gidemeyenler için de bir moral desteği sağlamaktadır. Bronz olmaya özenip güneşin bunaltıcı sıcağında güneşlenemeyenler için de oldukça pratik bir yöntemdir. Yaza hazırlanırken solaryumdan vazgeçemeyenler olarak solaryum seanslarının kötü sonuçlarına maruz kalmamak için bilinçli olmalıyız.
Yaza hazırlıklar başlasın:)
