İş Hayatı ve Mobbing

İş hayatı her zaman zordur. Kadın olunca başka bir zordur. Metalaşmış bedeninizi korumakla yükümlüsünüzdür bir kere. Aman şöyle yapmayayım yanlış anlaşılır, aman bugün böyle gülümsedim kesin yanlış anladılar, ay otururken eteğim biraz yukarı çıkmış kesin kasıtlı yaptığımı düşünecekler… gibi milyarlarca bedeninizle ilgili psikolojik baskı unsurları sayabiliriz. Kadınsanız, birazcık da alımlıysanız iş yerinizde patronlarınızın sizi gözüne kestirmesi ve ardından makamının tüm yetkisini kötüye kullanarak üstünüzde baskı kurması, ileri gidip cinsel veya sözlü tacizde bulunması çok zor ya da sıra dışı bir durum değil maalesef. Kesinlikle üzülerek dile getiriyorum bu durumu fakat Türkiye’de kadın olmanın gerçekliği budur. Aslında maalesef tüm dünyada zordur kadın olmak. Bir de kadın olmanın verdiği -sözde- doğuştan gelen yetersizlik vardır. Kadınların iş hayatında yükselememesinin önemli nedenlerinden biri de kadın olduğu için bir erkek kadar güçlü olmadığının düşünülmesi ve bu yüzden önemli pozisyonlara getirilmemesi de sıklıkla rastladığımız bir durumdur. Bununla da kalmayıp cinsiyet ayrımı manyağı işverenlerimiz ilk günden hissettirmeye başlar size yetersiz olduğunuzu düşündüğünü ve ister istemez üzerinizde bir baskı kurulur. Tabii bu duruma sadece kadınlar değil erkekler de maruz kalıyor fakat elbetteki bizim kadar sık değil. Daha fazla uzatmadan bu durumun iş yerindeki psikolojik baskının ne olduğunu, nasıl yapıldığını, etkilerinin neler olduğuna ve İş Hayatı ve Mobbing ilişkisine kısaca bakalım.

Mobbing Nedir?

Basit anlatımıyla, “bir veya birkaç kişinin bir diğer kişiye uyguladığı, düşmanca ve ahlaka, etiğe aykırı yöntemlerle sistematiksel olarak yaptıkları psikolojik bir baskıdır” diyebiliriz.

Dr. Heinz Leymann, 1980’li yıllarda mobbing terimini iş hayatındaki baskı, şiddet ve yıldırma hareketlerini tanımlamak için kullanmıştır. Leymann mobing uygulayan kişileri, aşırı kontrolcü, korkak, nevrotik ve iktidar açlığı olan kişiler olarak tanımlanıyor.

Mobbing Durumu Nasıl Ortaya Çıkar?

  • Mesleki yeterliliğin sorgulanması
  • Kişiye güvenilmediğinin hissettirilmesi
  • Kasten, verilen süre içinde bitirilemeyecek görevler verilmesi
  • Kişiden bilgi saklanması
  • Kişinin görmezden gelinmesi, gruptan izole edilmesi
  • Yetkilerinin azaltılması

gibi durumlar olabilir.

Bunun dışında, kişi aniden yetersizmiş gibi gösterilebilir, daha önce sorun olmayan küçük hatalar çok büyük hatalarmış gibi gösterilebilir ve kişiyi utandırma eylemleri yapılabilir. Bu yapılan şeyler sadece işveren değil diğer çalışanlar tarafından da yapılabilir. Yani yöneticiler tarafından bazı çalışanlar mobbing uygulamak için azmettirilebilir.

Özellikle, çalışanlar tarafından yapılan bu gibi şeyler için kişi kurumun yetkili kişilerine başvurduğunda, bu kişiler tarafından da olumsuz bir tavır alır ve başvurusu reddedilir. Sonuçta kişi istifa etmeye mecbur olur ve sanki bu kendi isteğiymiş gibi gösterilir.

Mobbing’in Etkileri

  • Mobbing, insanın mesleki bütünlük ve benlik duygusunu zedeler
  • Paranoyaya ve kafa karışıklığına neden olur
  • Maruz kalan kişi kendine güven duygusunu yitirir, toplumdan soyutlanabilir
  • Huzursuzluk, korku, utanç, öfke ve endişe duygularını yoğun bir şekilde yaşar.
  • Mobbing, ağlama, uyku bozuklukları, depresyon, yüksek tansiyon, panik atak, kalp krizine kadar giden sağlık sorunları ve travma sonrası stres bozukluğu yaratabilir.

Türkiye’de Mobbing

Türk çalışma hayatında yeni bir kavram olmasına karşın iş hayatında sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Son yıllarda artan mağdurların, mobbing uygulandığına dair açtığı davalar emsal teşkil etmekte ve bu konuda yürütülen farkındalık çalışmaları sebebiyle insanlar daha da bilinçlendirilmektedir.

Türkiye’de genel olarak mobbing uygulayan işverenler, İş Kanunlarının işçiyi koruyan tazminat ve işe iade hükümlerinden kurtulmak ve işçiyi istifaya zorlamak için uygular ve bu süreçte mobing’e maruz kalan işçi çoğu zaman psikolojik açıdan ciddi zararlar görerek istifa edip ayrılır.

6098 sayılı Borçlar Kanununun 417. Maddesinde, işçinin hem kişiliğinin, hem de yaşam ve vücut bütünlüğünün korunmasına yönelik olarak düzenleme yapılmıştır. Maddede, işveren-işçi hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak, saygı göstermek, işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamak, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacizeuğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca bu kanun maddesinde, işveren, işçiye ait kişisel verileri, ancak işçinin işe yatkınlığıyla ilgili veya hizmet sözleşmesinin ifası için zorunlu olduğu ölçüde kullanabilir. Ancak özel kanun hükümleri saklıdır.

Kaynak: www.iskanunu.com

Gülşah Satun

Gülşah Satun, Ankara Üniversitesi'nde sosyoloji bölümü öğrencisi. Sıradanlığa, kalıplara, önyargılara ve sorgulamayan akla düşman, varoluşa hayran... Ankara'nın bozkırına "sosyolog olcam ben" deyip gelmiş hatun kişisi. Sosyolog olcam derken düşe kalka gittiği yolda bizimle karşılaştı ve Kadınım Mutluyum deyip bu mutluluğunu diğer kadınlarla da paylaşmak için yol arkadaşımız oldu. Toplumlu, kalıplı, ataerkilli, femisitli bi' şeyler demek isterseniz, aslında herhangi bir şey söylemek isterseniz [email protected]'dan ulaşabilirsiniz.

1 Comment

Leave a Reply