The Hobbit: The Desolation of Smaug Mutlaka İzleyin

Yönetmen: Peter Jackson
Senaryo: Fran Walsh (screenplay), Philippa Boyens (screenplay), Peter Jackson (screenplay), Guiller Del Toro (screenplay), J.R.R. Tolkinen (novel)
Oyuncular: Ian Mckellen, Martin Freeman, Richard Armitage

Fatih’in Puanı: 8.5/10
Imdb puanı: 8.2/10

1 yıl beklemenin ardından Orta Dünya’ya yeniden dönecek olmanın heyecanıyla bu aralıkta da sinemalardaki yerimizi aldık. Filmi izlemeden önce hepimizin emin olduğu tek bir şey vardı. 3 saat boyunca kesintisiz eğlence… Fakat bu yeterli mi?

The Lord of the Rings üçlemesi sinema tarihi açısından çok önemli bir yere sahiptir. Gerek seyir zevki, gerek yapım kalitesi, gerek de fanların onayını alması ile yerlerde sürünmekte olan fantastik film türünü yeninden gündeme taşımış, serinin daha birçok örneğine yapım şansı vermiştir. Orta Dünya evreni ile ilgili bir filmin de bu kadar başarılı olması da söz konusu dünyaya ait başka bir hikayeyi anlatan Hobbit kitabının film olarak çekilmesini de kaçınılmaz kılmıştır.

[imagebrowser id=207]

Çekilen ilk filmi Hobbit: An Unexpected Journey bana göre hem kitabın hakkını veren hem de görsel kalite açısından şahane bir filmdi. Ama devam filmi olan The Desolation of Smaug için tam olarak aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Böyle bir giriş yapınca tabi kimse filmi kötüleyeceğimi beklemesin, karakter ve mekan tasarımları inanılmaz özenli bir çalışmanın ürünü olduğu her halinden belli… Örneğin otobüs büyüklüğünde yapılan Ejderha Smaug’un pulları tamamen gerçek, (tanrım perdede ne kadar muhteşem görünüyordu) onun dışında aksiyon sahneleri bir hayli adrenalin içermekte. (Fıçılarla kaçış sahnesinde çok eğleneceksiniz.) Bütün bunların yanında filmin sanat yönetimi, sinematografisi, atmosferi kurgusu ve yönetmenliği çok üst düzeyde…

Kuyutorman’ın karanlığı, Yalnız Dağ’da bir ejderha ile kısıtlı kalmanın vermesi gerektiği gerilim, filmdeki fantastik karakterlerin gerçekçilikleri… Hepsi özenli bir çalışmanın sonucu olarak önümüze geliyor. Tabi Orta Dünya benim için çok ayrı bir öneme sahip olduğundan kişisel beklentim Yüzüklerin Efendisi gibi milat yaratacak bir film olması yönündeydi. Fakat özellikle hikaye ilerleyişinde gözüme takılan hatalar bunu engelledi. Örnek olarak ekip Kuyutorman’a daha ulaşamadan, onları takip eden Orc liderinin Kuyutorman’ın en uzak köşesinde yer alan Dol Guldor’a gidebilmesini gösterebilirim. Onun dışında yine ekip Orman’ı geçene kadar Gandalf’ın Orta Dünya’yı tavaf edecek kadar mesafe kat edebilmesi de benim gözümde bir sorun niteliğindeydi. Ayrıca Kuyutorman yolculuğu karakterlerin gelişimden büyük bir öneme sahipken buranın çok kısa bir şekilde geçiştirilmesi de hiç hoş değildi. Bu ve bunun gibi hatalar yüzünden maalesef sinemadan keyifle ayrıldım diyemeyeceğim. Ancak film 3 saat boyunca kesintisiz eğlence barındıran bol aksiyon dolu yılın en büyük yapımı olma unvanı ile izlenmeyi kesinlikle hak ediyor. Belki mükemmel değil ama kesinlikle yılın hiti…

Kaçırmayın derim.

 

Fatih Ön

O biir sinema sever, o biir beyazperde tutkunu, o biir Star Wars hayranı. O Fatih Ön. Girizgahtan da anlaşılacağı üezre Fatih aramıza Kültür-Sanar neferi olarak katıldı. Kendisine acar sinema eleştirmeni de diyebiliriz. Zira 2008 yılında kitleleri peşinden sürükleyen sinema-eleştiri blogu "focks.org" un kuruculuğunu yapmıştır. Hayat şartları Kadınım Mutluyum' da tekrar sinema, tiyatro ve bilumum görsel sanat haberleri ve yorumları için okuyucu karşına çıkarmıştır. Akademi mail adresini sır gibi gizlese de [email protected] adresini seve seve siz sevgili okuyucularıyla paylaşmıştır.

No Comments Yet

Leave a Reply