The Avengers Yorumu

Yönetmen: Joss Whedon

Senaryo: Joss Whedon

Oyuncular: Robert Downey Jr., Chris Evans, Mark Rufallo, Chris Hemsworth, Scarlett Johansson, Jeremy Renner, Samuel L. Jackson, Gwyneth Paltrow, Tom Hiddleston

Fatih’ in Puanı: 7.5/10

Imdb Puanı: 8.8/10

Gösterime girmeden yıllar öncesinden itibaren heyecanla beklenen ve belli bir taraftar kitlesi tarafından baştan beğenileceği kesinleşmiş olan “The Avengers” nihayet vizyona girdi. Filme gitmeden önce ben söz konusu kitlenin aksine bu kadar çok ana karakterin bir arada olduğu bir filmin başarılı olamayacağını düşünüyordum. Neyse ki yanıldım.

Evet, bir sürü ana karakter nasıl oluyor da tek bir filmde yer alabiliyor diye merak edenler için söyleyeyim “The Avengers” tek bir film değil serinin son ve esas filmidir. Marvel “The Avengers” takımının (Captain America, Iron Man, Thor ve Hulk ) nasıl bir araya geldiğini her bir karakterin kendisine ait olan filminde anlatmaktadır. (Bknz. “The Iron Man 1 ve 2”, “The Incredible Hulk”, “Thor” ve “Captain America: The First Avenger”) Bu sebeple giriş filmlerini izlemeyenler birdenbire bu adamlar da nerden çıktı diye düşüneceklerdir.

Karakterlerin filmlerini bu yazıda değerlendirmeyeceğim. Genel olarak hepsinde karakterin güçlerini nasıl elde ettiği, nasıl bir süper kahramana dönüştüğü, esas düşmanlarını nasıl yendiği ve The Avengers takımına nasıl dahil olduğu anlatılmaktadır. Dolayısıyla karakterler hakkında Marvel çizgi romanlarından bilgi sahibi olmayanlar “The Avengers” dan önce giriş filmlerini izleyerek kahramanlar hakkında biraz bilgi sahibi olabilirler.

Uzun bir giriş kısmının ardından filmimize dönecek olursak (5 adet başlangıç serisine sahip bir film için yine de az bile) Hızlı bir toparlamayla takım bir araya gelir ve standart bir kötü karakterin standart bir amaç uğruna (dünyayı ele geçirmek) açtığı savaşta insanlığın tek umudu olarak savaşır. Bu kadar basit mi? Maalesef bundan da basit… Tamam, bir süper kahraman filminden çok iddialı bir konu bekleyemeyiz ancak Asgard diyarından (Viking tanrılarının yaşadığı aynı zamanda bir Avengers üyesi olan Thor’un da gezegeni) sürülen (bknz. “Thor” filmi) Loki’nin (Tom Hiddleston) galaksiler arası bir ordunun başına geçerek bu gücü Thor’un en sevdiği ırkın yaşadığı Dünyaya intikam için terör estirmek amacıyla kullanması gerçekten zayıf bir neden olarak karşımıza çıkıyor. Bu da filmin ana kötü karakterinin gayet silik kalmasına neden oluyor. Oysaki bu tip filmlerde bana göre kötü adam daima yüce bir amaca hizmet etmeli…

Neyse ki bu kadar basit bir konuya sahip film içini bir miktar doldurmayı başarabiliyor. Karakterlerin yeterince derinleştirilememesine rağmen takım olmakta çektikleri güçlükler ve her birinin kişisel özelliklerine cuk oturacak şekilde davranabilmesi filmin olumlu yanları… Nam-ı diğer Iron Man, Tony Stark’ın (Robert Downey Jr.) defalarca sergilediği zeka dolu alaycı ve espritüel konuşmaları, Captain America’nın (Chris Evans) her düzen bozucu fikre karşı görev olgusuyla yaklaşımı, Thor’un (Chris Hemsworth) güçlü görünümünün altındaki her daim duygusallığı ve de baştan sona bilinç altında tehdit edici bir Hulk (Mark Rufallo)… Bütün bunlar doğru kullanılamadığında ortaya çıkacak bir karakter sirkinin önüne geçen etmenlerdi. Ayrıca senaryo sığ bir yapıya sahip olmasına rağmen baştan sona neredeyse bütün diyalogların ve aksiyon sahnelerinin ustalıkla yazılması ve kurgulanması, bir saniye sıkılmaya izin vermemektedir. Bu da kendini çizgi romanlara adamış senarist ve yönetmen Joss Whedon’un başarısı muhakkak…

Buffy, Angel ve Firely gibi dizilerin yönetmeni Whedon’un aslında film deneyimi çok olmasa da söz konusu dizilerin ve Toy Story’nin senaryolarını başarıyla yazabilecek kapasitede olması ve çizgi roman dünyasını çok iyi bilmesi “The Avengers”ın sıradan olmasını engelliyor. Tabi diyaloglar, kamera kullanımı, başarılı efektlerin yanı sıra doğru oyuncu seçimi ve yönetimi de bunda bir etken. Ancak çizgi romanlarla bu kadar haşır neşir olması karakter alt yapılarının geliştirilmesi, alt metin yazımı ve yan hikaye kullanılması konularının çok zayıf kalmasına neden olmaktadır. Black Widow’un (Scarlett Johansson) Hawk Eye’a (Jeremy Renner) beslediği duyguların biraz hissettirilmesi ama üstüne gidilmemesi bir örnek olarak verilebilir. Oysa Johansson ve Renner gibi güçlü oyuncular salt yan aksiyon karakterinden fazlasında daha iyi iş çıkarabilirlerdi.

Karakterine çok iyi oturan ve her biri yetenekli Samuel L.Jackson, Scarlett Johansson, Gwyneth Paltrow, Jeremy Renner gibi oyuncuların kullanılması filme güç katan faktörlerdendi. Fakat ana role sahip olanlar arasındaki Robert Downey Jr’ın yeri ayrıydı… Kendisi yine o kadar iyi ki diğer oyuncular seve seve kendilerinden rol çalmasını kabullenmiştir diye düşünüyorum. J Üstelik bir de anlaşma sağlanabilse Edward Norton’ın da bu filmde rol alabilecek olmasını bilmek konuya ne kadar önem verildiğini anlatmak adına yeterlidir diye düşünüyorum.

Sonuç olarak Marvel kötü götürdüğü seriyi esas olarak odaklandığı son filmi ile güzel bir şekilde tamamlıyor. Yoksa tamamlamıyor mu?!

[imagebrowser id=18]
Fatih Ön

O biir sinema sever, o biir beyazperde tutkunu, o biir Star Wars hayranı. O Fatih Ön. Girizgahtan da anlaşılacağı üezre Fatih aramıza Kültür-Sanar neferi olarak katıldı. Kendisine acar sinema eleştirmeni de diyebiliriz. Zira 2008 yılında kitleleri peşinden sürükleyen sinema-eleştiri blogu "focks.org" un kuruculuğunu yapmıştır. Hayat şartları Kadınım Mutluyum' da tekrar sinema, tiyatro ve bilumum görsel sanat haberleri ve yorumları için okuyucu karşına çıkarmıştır. Akademi mail adresini sır gibi gizlese de [email protected] adresini seve seve siz sevgili okuyucularıyla paylaşmıştır.

No Comments Yet

Leave a Reply