- Benimle evlenir misin?
- EVET!
İşte bu küçücük kelime kocaman bir koşuşturmanın startını vermeye yetiyor. Daha yüzük parmağımıza girerken zihnimizde dönmeye başlıyor sorular ; ‘’Gelinliğim nasıl olmalı?’’ ‘’ Saçımı makyajımı nereye yaptırsam?’’ ‘’Nikah şahidim kim olacak?’’ ‘’Düğün mü yapsam kokteyl mi?’’ ‘’Kaç kişi çağırırsak bütçeyi aşmayız?’’ ‘’Bütçemiz ne kadar ki?’’ ‘’Düğünü nerede yapacağız?’’…
Evet ‘’Düğünü nerede yapacağız?’’ cevabı verilmesi gereken ilk soru belki de. Düğün mekanları araştırılıp karar verildikten sonra bütçenize göre kişi sayısı, konsept, dekorasyon hatta tarih bile seçtiğiniz yere göre şekil alacaktır. Sadece bu iş için hizmet veren hemen her şehirde birçok işletme olmasının yanı sıra sizin için özel anlamı olan ya da hayalinizdeki düğün için biçilmiş kaftan olduğunu düşündüğünüz her yeri bir seremoni alanına çevirmek mümkün artık.
Neresi olduğunun önemi yok, ben gelinliğime, pastama bakarım, zaten kış gelini olacağım, salon düğünü benim için en iyisi diyorsanız sizi bir sonraki adıma, yani Monica Geller Düğün Planı Klasörü adımına gönlümüz rahatça uğurlayabiliriz. Herkesin ertesi gün tatil olması nedeniyle cumartesi gününü tercih ettiğini ve dolayısıyla bunun salon fiyatlarını da arttırdığını hatırlatıp cuma ve pazar günlerini tercih etmenizi önermeyi de unutmayalım.
Ben evleniyorsam sultanlar gibi prensesler gibi evlenirim gibi bir iddianız varsa şehrinizin tarihi mekanları için elinizi çabuk tutmalısınız. Tabi ki böyle yerlerde dikkat etmeniz gereken bazı kurallar olacaktır. Örneğin yangın çıkmasına bir önlem olarak havai fişek (ki benim düğünlerde olmazsa olmaz olduğunu düşündüğüm bir detaydır) , volkan ya da konfeti patlatmak yasak olabilir. Süslemelerde de özgürlüğünüz mekanın dokusunu bozmamak için kısıtlanabilir. Yine aynı sebepten müzik seviyesi için de bir üst sınır belirlenebilir ya da sigara içilemeyebilir. Organizasyon için izin verilen saatleri öğrenmenizde de fayda var. Özel işletmeler yönetiminde olanların dışındaki tarihi mekanlar için bağlı olduğu resmi kuruluşlardan özel izin de çıkarmanız gerekebilir. Kim istemez ki Carrie Bradshaw gibi tarihi bir kütüphanede evlenmek…
Ben öyle kurala kısıtlamaya gelemem istediğim kadar müzik çalarım istediğim kadar süsleme yaparım diyecek olursanız kır düğünleri tam size göre. Yaz aylarının vazgeçilmezi olan bu konsept sanırım hem davetliler hem de gelin ve damat için en konforlu olanı. Bir köşede davetliler barbekü yaparken diğer köşede gelinimiz babetleriyle gönlünce dans ediyor olabilir. Dikkat etmeniz gereken şey ise düğününüz için planladığınız tarihte havanın nasıl olacağı. Kimse düğününde sırılsıklam ıslanmak ya da nemden düşmüş bukleler,akmış makyajlar görmek istemez öyle değil mi?
Daha sakin, dingin, sizi koşturmak yerine dinlendirecek bir düğün olsun istiyorsanız bizim geleneklerimizden birazcık uzak da olsa bir kumsal düğünü organize edebilirsiniz. Kabarık gelinliklerle, yüksek topuklarla, dj performanslarıyla benim işim olmaz diyenler uçuşan beyaz elbiselerini giyip halhallarını takıp şampnya ve gitar eşliğinde romantik bir kutlama yapabilir.
Suyun ve mavinin dinginliğini severim ama dans ve topuklu ayakkabılarım olmadan asla diyorsanız bir havuz başı düğünü düşünenlerden olmalısınız. Havuzun ortama kattığı şıklık ve zarafet, süslemeye ayırdığınız bütçeyi daha fazla eğlence için harcamanıza olanak sağlarken tabi ki davetlilerinizin güvenliğini de düşünmekte fayda var.
Çılgınlık benim hayat felsefem; düğünüm de uç noktalarda olmalı diyorsanız galeride size ilham verecek detaylar olabilir..
[imagebrowser id=236]