Sex and the City Dokunuşu

Bir kadın var mıdır ki Sex and The City serisini sevmesin, kendinden bir şeyler bulmasın içinden. Şahsen erkek arkadaşım bile bazı sahnelere bakıp çok tanıdık geliyor diye söyleniyor bana 🙂

Onları New Yorklu güçlü, bağımsız, eğlenceli, şık, zeki, aşk konusunda çoğu zaman talihsiz kadınlar olarak tanıdık. En çok ne giydiklerini, yediklerini, içtiklerini konuştuk. Peki ya bizim kızların dekorasyon zevkine göz attık mı hiç? Haydi o zaman.

Carrie’nin yaratıcı ve rahat tarzı eklektik dairesinde tam anlamıyla gözümüze çarpıyor. Etraftaki onlarca kitap, dergi ve rahat mobilyalar tam olarak Carrie’ nin kişiliğini yansıttığı söyleyebilriz. Carrie’ nin kitap, kahve ve diğer ıvır zıvırlarının yanında olmazsa olmazı ise tabiki gardrobu.

Cüretkar, arsız ve kendinden emin Samantha, dairesine ruhunu yansıtmış. Ateşli kırmızı ve daha çok hardal sarısı  onun tutkulu yanını vurguluyor. Büyük pencereleri teşhirci yanının ipuçlarını taşırken modern düzenlenmiş evi Samantha’ nın dekorasyon yansımasını anlatıyor.

Charlotte York, kızların en hanım hanımcık olanı ve duygusalıydı. Dekorasyon zevkine de bu kişiliğini bir demet olarak bize sunmuş. Charlotte’ın yukarı batı yakasındaki dairesi klasik, şık ve feminen dokunuşuyla modern ve soluk bir renk paleti tadında.

Akıllı ve sofistike Miranda Hobbes’un dairesinden başarılı ve akıllı bir New York’lu avukattan ne bekliyorsanız onu görüyorsunuz. Miranda’ nın evinde yoğun çalışan bir anne pratikliğinin yanı sıra kadınsı yumuşaklığının dokunuşları bir uyum içinde.

No Comments Yet

Leave a Reply