Bugün doğum günüm olması vesilesiyle zihnime şöyle bir soru işareti düştü : Nereden çıktı bu partiler? İlk partiyi kim yapmış, nereden aklına gelmiş bunların cevaplarının ilginç olabileceğini düşündüm ve biraz araştırdıktan sonra ortaya bu yazı çıktı. Umarım siz de benim kadar eğlenirsiniz.
Doğum Günü Partilerinin Tarihi
Çok eski tarihlerde tahmin edebileceğiniz üzere doğum günlerinin kutlanması söz konusu değil. Çünkü insanlar doğum günlerinde şeytani ruhları üzerlerine çektiklerine inanıyorlar.
İlk doğum günü kutlaması, ülkede bir kutlama yapabilecek kadar statü sahibi tek kişi olan bir kral tarafından veriliyor. Ailesi ve arkadaşları onu şeytani ruhların kötü enerjisinden korumak için kralın doğduğu gün boyunca yanından ayrılmayıp sürekli olarak onun için dua edip güzel dileklerde bulununca ilk doğum günü kutlamasının temelleri atılmış oluyor. Bir süre sonra ise çocukların da doğdukları gün için kutlamalar yapılmaya başlanıyor. Çocukların doğum gününü kutlama geleneği Almanya, Kinderfeste’de doğuyor.
Şimdiye kadarki en özel ve büyük doğum günü kutlaması 1970’teki Colonel Harland Sander’in 80.yaşı için düzenlenen 35.000’den fazla kişilik etkinlik oluyor. Mum yakma geleneğinin altında yatan neden ise insanların, Tanrı’nın göklerde yaşadığına ve mum yakıp üfleyerek dileklerinin ve dualarının Tanrı’ya ulaşmasına vesile olduğuna inanmalarıdır.
Doğum Günü Pastalarının Neden Yuvarlak Olduğunu Hiç Düşündünüz mü?
Bu gelenek de Yunanlara dayanıyor. Yunanlar ay tanrıçası olan Artemis için dolunay günlerinde, dolunayı temsil eden yuvarlak bir pasta yapıp dolunay gibi parlak olması için üzerini yanan mumlarla dolduruyorlar.
Almanlarda ise pasta yuvarlak fakat tam ortasında yalnızca bir adet büyükçe mum var. Onlar da mumu söndürüp dumanını içmenin dileklerini yerine getireceğine inanıyorlar.
En Fazla Dilde Söylenen Şarkının Doğum Günü Şarkısı Olduğunu Biliyor Muydunuz?
Hepimizin hemen her doğum gününde söylenen şarkının 100 yıllık tarihi olduğunu tahmin etmiyordum açıkçası. Louisville, Kentucky’li iki öğretmen kız kardeş olan Patty ve Mildred Hill tarafından 1893’te yazılıyor. Aslında melodinin orjinali okulda öğrencilere selam vermek için ‘’Good Morning To All’’ şeklinde yazılıyor ve sözlerinin telif hakkı Patty’nin ölümünden 11 yıl önce alınıyor. Bu hak sonraları birçok milyoner arasında devralınıyor. Son hak sahibi ise 1989’da 22 milyon dolara alan Warner Communications oluyor.
Bugün birçok ülkede binlerce farklı konseptte doğum günü partisi veriliyor. Bu kadar eski bir etkinliğin geleneklere yansıması da elbette farklı oluyor. Bakın hangi kültürde nasıl doğum günü kutlamaları yapılıyormuş…
AVUSTRALYA
- Doğum günü partileri genelde kış aylarının çok soğuk olmayan günlerinde barbekü eşliğinde gerçekleştiriliyor.
- Çocuklara ”Fairy Bread” denilen küçük, renkli pasta şekerleriyle kaplı tereyağlı bir ekmek yediriyorlar.
- Doğum günü sahibine (çok geç saate kadar dışar kalmayacağına dair söz verdirdikten sonra) bir ev anahtarı hediye etmek reşit olmanın bir sembolü sayılıyor.
BREZİLYA
- Çocuklara sağlıklı yaşamın sembolü olan meyve ve sebze şeklinde şeker veriliyor.
- Evler festival bayrakları ve parlak kağıttan yapılmış çiçeklerle süsleniyor.
- her yıl doğum günü sahibi olan kişinin kulak memesi çekilir. Kulak memesinin genişliği yaşlılığı ve olgunluğu ifade ediyor.
BULGARİSTAN
Bulgaristan’da yaşıyorsanız ve isminizin tarihi ya da İncil’le ilgili bir anlamı varsa isim yortunuzda asıl doğum gününüze ek olarak ikinci ve daha büyük bir kutlama daha yapılıyor.
KANADA
- Ev yapımı çok katlı ve renkli şekerlerle kaplanmış pastanın içine paketlenmiş bozuk para saklanıyor. Bozuk para kime çıkarsa partide oynanacak tüm oyunları yönetme hakkı kazanıyor.
- Hepimizin aşina olduğu ”My Sweet Sixteen” partileri de Kanada’ya özgü bir doğum günü geleneği. Genç kızlar için düzenlenen bu partilerin sembolü ise; şeker.
ÇİN
- Herkes doğum gününü, orjinal günleri olmasa bile, yeni yılda kutluyor.
- Bebeklerin 1 yaşında doğduklarına inandıkları için 2. doğum günün onlar için büyük önem taşıyor. 2. doğum günü kutlaması için toplandıklarında bebeği bozuk para, oyuncak bebek ve kitap gibi objelerin ortasına koyuyorlar ve bebeğin birini işaret etmesini bekliyorlar. Eğer bebek parayı seçerse zengin olcağının, kitabı seçerse öğretmen olacağının, oyuncağı seçerse de çok çocuğu olacağının göstergesi oluyor.
- Hediye olarak saat vermekten kaçınıyorlar. Çünkü ‘saat’ anadilleri olan Mandarince’de ‘ölüm’ile aynı anlama geliyor.
- Kutlamalarda uzun bir hayat dilemek için noodle ikram ediliyor.
- Kaplanların çocukları koruduklarına inandıkları için kaplan şeklinde ya da desenli hediyeler vermeyi tercih ediyorlar.
- Tanıdık gelen bir gelenek olarak da doğum günü olan çocuğa renkli boyanmış yumurtalar getiriliyor ve doğum günleri 30 gün boyunca devam ediyor.
DANİMARKA
- Doğum günü sahibi evinin penceresine doğum günü olduğunu gösterircesine bir bayrak asıyor.
- Doğum günü sahibi bir çocuksa, hediyeler çocuğun yatağının etrafına o uyurken bırakılıyor ki uyandığında hepsini bir arada görebilsin.
- Doğum günü sahibi 30 yaşında ve bekarsa arkadaşları o kişiye bir erkekse ‘pepper man’ bir kadınsa ‘pepper maid’ lakabı takıyor ve biber değirmeni yada biberlik hediye ediliyor.
- 30,40,50 gibi yuvarlak yaşları kutlarken davetli sayısı 100’ü aşıyor ve insanlar yemek masası etrafında en az 6 saat oturup sohbet ediyorlar, şarkılar söylüyorlar ve birbirlerinin taklitlerini yapıyorlar.
MISIR
- Yeni doğan bir bebeğin doğum günü 1 haftalık olduğunda kutlanıyor.
- Birinin üstünde mumlar olan diğerinde ise olmayan 2 pasta yapılıyor.
- Evi, kutlama günü ‘zeena’ denilen kar çiçeğine benzer kağıtlarla süslüyorlar.
- Eve gelen insanlara ‘gateaux’ denilen kişiye özel kurabiyeler, susam çubukları, küçük sandviçler ikram ediyorlar.
İNGİLTERE
- Doğum günü tebrik kartı gönderme geleneği 100 yıl öncesinde İngilizler tarafından başlatılıyor.
- Doğum günü olan kişi arkadaşları tarafından şans getirsin diye 3 kez havaya atılıyor ve tutuluyor.
- Doğum günü pastası yerine Fal kekleri ikram ediyorlar. İçine bozuk para saklanmış kişinin zengin olacağına inanılıyor.
AVRUPA
Yeni doğan bebekler için ağaç dikiliyor. Eğer ağaç sağlıklı ve güçlü bir şekilde büyürse bebek de öyle büyür anlamına geliyor.
ALMANYA
- Doğum günü sahibi bir çocuksa o gün ona hiç bir ev ödevi veya günlük iş görevi verilmiyor.
- Doğum günü sahibinin ailesi gün doğumunda uyanıyor ve doğum günü sahibinin yaşı kadar mum yakıyor. Bu mumlar gün boyu yanıyor.Akşam yemeğinden sonra doğum günü sahibi mumları üflüyor.Eğer hepsini bir kerede söndürebilirse bu dileğinin gerçekleşeceğini işaret ediyor.Daha sonra ise hediyeler açılıyor.
- Eğer doğum günü sahibi 30 yaşında bekar bir erkekse, arkadaşları onu belediye binasının merdivenlerine götürüyor ve süpürmesini istiyorlar. Doğum günü sahibini çevredeki tüm kızlar görene kadar merdivenler süpürülüyor, tekrar kirletiliyor ve tekrar süpürülüyor…
JAPONYA
- ‘7,5,3’olarak bilinen doğum günleri kız çocuklarının 3. ya da 7. yaşlarında, erkek çocukların ise 5. yaşlarında kutlanıyor.
- Eskiden ocak ayında kutlanan doğum günleri günümüzde gerçek tarihlerinde kutlanıyor.
- Kasım’ın 15’inde 3. ya da 7. yaşını kutlayacak kız çocuklarıyla 5.yaşını kutlayacak erkek çocukları tapınağa gidiyorlar, sağlıkları ve güçleri için şükredip uzun bir hayat için dua ediyorlar.
MEKSİKA
- Doğum günü sahibine 2 adet kutlama yapılıyor.
- İlk kutlama isim yortusunda kilisede gerçekleşiyor. Peder doğum günü sahibini kutsuyor. Sessiz ve sakince evlere dönülüyor.
- Diğer kutlama için davetliler doğum günü sahibine ‘pinata’ dedikleri içi, şeker, bozuk para dolu hayvan şeklinde oyunca getiriyorlar. Pinata yere koyuluyor ve çocuklar gözleri bağlı şekilde pinatayı patlatmaya çalışıyorlar.
- Doğum günü sahibi bir kızsa, kutlama sonunda babasıyla vals yapıyor.
Elbette bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Ama her kültürün birleştiği ortak bir nokta varsa o da; yeni bir yaşın, kutlama stili nasıl olursa olsun, her kültürde önemli ve kutlamaya değer bir gelişme olduğudur. Her yeni yaşımızda kendimize yeni kurallar koymamız, yeni sözler vermemiz, yeni umutlar edinmemiz de bundandır. Bugün herhangi bir yerde herhangi birinin doğum günü, sağlık ve umut dolu nice yeni yaşlara…