İstanbul’a aşık yeni yeni New York’ a alışmaya çalışan biri olarak gezmeyi ne kadar sevdiğimi yakın arkadaşlarım çok iyi bilir. Sizlere naçizane gezdiğim gördüğümüz yerleri anlatacağım önerilerde bulanacağım. Gezi Rehberliğimiz başlasın o halde!
20W 29th Street’ teki otelin lobisinde insanlar sohbet ediyor, laptoplarını kapmış gençler çalışıyorlar. Oldukça hoş bir ortam ve tasarıma sahip bir yer. Nereden mi bahsediyorum? Ace Hotel’ den.
Bazı mekanlar vardır. Gerçekten ruhları olduğuna inanırsınız. Ace Hotel’ in de ben de ilk bakışta uyandırdığı intiba kendine has bir ruhu olduğu yönündeydi.
Girişte Stumptown Coffe karşılıyor sizi. Çalışanların tarzına kesinlikle bayılacaksınız. Hipster arkadaşlar sizden öncelikle siparişinizi alıyorlar ve nefis kahvelerinizi alıp aslında Ace Hotel’in lobisi olan kısma geçebiliyorsunuz.
Ben de ilk gidişimde aldım kahvemi elime geçtim lobi kısmına ve yakın arkadaşlarından biriyle 2 saat sohbet ettim. İstanbuldayken sıkça yaptığımız gibi dertlerden, yapılacak hayallerden, özel hayatlarımızdan konuştuk. Yurt dışında gezerken sevdiğim şeylerden biri de bu sanırım. İnsanların anlamadığı bir dilde tamamıyla dilediğin gibi konuşabilmek. Tabiki yine de dikkatli olmak gerek. Nereden kimin çıkacağı hiç belli olmaz.
Yapın: Laptopınız yanınızda olsun, rahatça çalışabilirsiniz.
Yapmayın: Sıcak çikolatasını beğenmedim.
Yapmayın: Cookieleri çok şekerli. Sakız gibi. Gerçi arkadaşımın söylediğine göre Amerika demek şeker demekmiş. Başka şansımız yok gibi (:
