Perili Köşk Tarihçesi ve Çok Özel Röportajımız

Efendim düzenli olarak analitik sayfamızı kontrol ediyoruz takdiriniz. Analitik sayfamızdan aldığımız bilgiye göre sitemizi arama motorları aracılığıyla, en çok ziyaret ettiğiniz anahtar kelimlerin başında Perili Köşk geliyormuş. Biz de madem bu Perili Köşk bu kadar merak ediliyor o zaman müze yetkilileriyle iletişime geçelim dedik. Hemen Perili Köşk’ e tarihçesiyle ilgili bilgi almak üzere bir mail attık ve bize jet hızıyla yanıt verdiler. Üstelik bizi müzeye davet ediyorlardı. Hal böyle olunca genel yayın yönetmenimiz Betül topu bana attı ve bu nazik davete teşekkür edip sizin için müze müdiresi Güzin Tezcanlı Hanımefendiyle bir röportaj yaptım.
Bakalım neler konuşmuşuz 🙂
Kübra Bayram: Öncelikle Borusan Contemporary olarak tarihi öneme sahip olan bu binanın “ Perili Köşk’ ün ” hikayesini bizlerle paylaşmak ister misiniz? 

Güzin Tezcanlı:  100 yaşını tamamlamış tarihi binanın yapımına 1910 yılında  Mısır Hidivi Yusuf Ziya Paşa tarafından  konut amaçlı olmak üzere  başlanıyor. 9 katlı olarak projelendirilen bina Birinci Dünya Savaşında  çalışanların savaşa katılımı nedeni ile  o dönemde  4. katına kadar tamamlanmış olarak kalıyor. Yıllar sonra Yusuf Ziya Paşa’nın ikinci eşi Nebiye Hanım ve iki kızı tarihi binaya taşınarak uzun yıllar yaşamlarına burada devam ediyorlar. Daha sonra bina 1953 yılında Gümüşhaneli bir müthaait tarafından yatırım amaçlı satın alınıyor. Fakat bu dönemde de bina da herhangi bir yenilenme çalışmalarına gidilmiyor. Bina uzun yıllar bakımsız ve yıkıntı halinde kalmaya devam ediyor.

K.B.: Peki neden tarihi eser önemine sahip bina yıllar boyunca Perili Köşk olarak anılmış ?

G.T.: Binanın Perili Köşk adı ile anılmasında o dönemden günümüze kadar uzanan iki varsayım bulunuyor. Birincisi binanın henüz tamamlanmaması nedeni ile boş kalan katlarındaki rüzgarın yarattığı uğultu, çevre sakinleri tarafından binaya Perili Köşk adını vermelerine neden oluyor. Diğer varsayım ise Yusuf  Ziya Paşa’ nın eşi Nebiye Hanım’ ın  peri kadar güzel olarak tanımlanması ve bu binada hayatını kaybettiği için binanın adının  Perili Köşk olarak anılması.

K.B.: Borusan ‘ ın tarihi binayı tercih etmesinden ve yapılan yenilenme çalışmalarından bahseder misiniz?

G.T.: Köklü ve tarihi bir öneme sahip bina 2002 tarihinde Borusan Holding tarafından 30 yıllığına yönetim merkezi yapılmak üzere kiralandı. Binanın inceleme ve yineleme çalışmaları mimar Hakan Kıran tarafından 1995 ve 2002 yılları arasında gerçekleştirilerek  bugünki görüntüsünü aldı. Daha sonra  Borusan Holding 2007 yılında yönetim merkezi olarak binaya yerleşti. Günümüzde ise 17 Eylül 2011 tarihinden itibaren haftasonları çağdaş sanat eserlerinin sergilendiği halkın ziyaretine açık ofis müze olarak kullanılmakta.

 

 

K.B.: Ofis müze  kavramı neredeyse birçoğumuzun ilk kez duyduğu bir kavram. Biraz bahsedebilir misiniz?  Nedir ofis müze ?

G.T.: Borusan Contemporary Perili Köşk aslında daha önce de bahsettiğim gibi Borusan Holding’ in yönetim merkezi. Hafta içi Borusan Holding çalışanları ofislerine gelerek Holding çalışmalarını sürdürüyorlar. Cumartesi ve Pazar günleri ise  bina halkın ziyaretine açılıyor. Bu sayede halk  ofis müzede Borusan Çağdaş sanat koleksiyonundan eserleri ve geçici sergileri ziyaret etme imkanına sahip olabiliyor. Geçici sergiler 3 ayda bir, binanın 2. ve 4. katlarında bulunan iki salonda sergileniyor.

K.B.: Peki merak ettim şimdi yurtdışında böyle örnekler bulmak mümkün mü ? Bilirsiniz biz genelde dışardaki akımlardan etkileniriz.  Bu konuda öncülük bizde diyebilir miyiz ? Ofis müze’ nin yurtdışında uygulanmış örneklerini bulmak mümkün mü?

G.T.: Yaptığımız araştırmalara göre yurtdışında Kültür Bakanlığı statüsünde resmi bir kuruluşa bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren herhangi bir ofis müze bulunmuyor. Bu alandaki araştırmalarımız hala devam ediyor. Şu an için ofis müze uygulamasında ilk olduğumuzu söyleyebilirim.

K.B.: Gelen ziyaretçilerin, eserleri sergilenen sanatçıların ve Perili Köşkte görev alan  Borusan Holding çalışanlarının ofis müze uygulamasına  tepkileri  nasıl ?

G.T.: Ziyaretçilerden gelen tepkiler çok iyi.  Müzeyi ziyaret eden herkes sergilenen eserleri görmek için her katı ve odayı  özgürce gezebiliyor. Tercih ederlerse yanında müze rehberi ile gezebiliyor, eserler hakkında detaylı bilgi edinebilme imkanına sahip olabiliyorlar. Yönetim kurulu toplantı odasından Borusan CEO’ sunun çalışma odasına kadar ziyarette bulunup bu mekanlarda sergilenen eserleri görebiliyor ve hikayelerini öğrenebiliyorlar.

Ofis Müze de eserleri sergilenen sanatçılar bu uygulamayı çok değişik ve ilginç buluyorlar. Eserlerinin böyle bir konseptte sergilenmesine hayranlıkla bakıyorlar.

Borusan çalışanları ise uygulamadan oldukça memnunlar. Çalışanların beraber yaşadıkları eserler ile ilgili eğitimlerin verildiği bir sanat klübü bile mevcut. Borusan çalışanları arasında aldıkları eğitimler sonucunda müzede  hafta sonları gelen ziyaretçilere gönüllü olarak rehberlik etmek isteyenler bile bulunuyor.

K.B.: Binanın hem yönetim ofisi hem de müze olarak kullanılması sergi konseptlerinin uygulanması açısından güçlük oluşturmuyor mu?  Hafta içi insanlar çalışırken ofisteki koleksiyonlarını nasıl değiştiriyorsunuz ?

G.T.: Müze hafta sonları ziyaretçilere açık olduğu için şirket çalışanları Cuma günleri çalışma masalarının üzerlerindeki notebook, ajanda, vs gibi materyalleri toparlayıp çıkıyorlar. Cuma mesaisinden sonra masaların üzerinde herhangi birşey görmek mümkün olmuyor. Konseptler ise mesai saatleri dışında gece uygulanıyor. Bazen bazı tablolar çok büyük boyutlarda oldukları için kapıdan içeriye taşıma imkanımız olmuyor. Bu sebeple sabahın 5’ inde vinç yardımıyla eserleri binaya taşıdığımız zamanlar olabiliyor.

 

 

K.B.: Bu  bahsettiğiniz konsept  hazırlıkları  kaç gün sürüyor ?

G.T.: Ortalama 7-10 gün arasında.

K.B.: Son zamanlarda özellikle yurtdışındaki müzelerde teknolojinin ilerlemesi ile birlikte  interaktif müze uygulaması oldukça tercih edilmeye başladı. Borusan Contemporary olarak interaktif müze kavramına bakış açınızı öğrenebilir miyiz? Gelecek dönemlerde bu alanda çalışmalarınız olacak mı ?

G.T.: Borusan Contemporary olarak gelecekte interaktif müze de  özellikle ” new media ”  alanında çalışmalarımız olacak. Fındıklı’ daki Borusan binasını 2020 yılına kadar new media interaktif müzesi haline getirmek bu alanda yapacağımız çalışmalardan sadece bir tanesi.

K.B.: Ziyaretçi profiliniz nedir? Borusan Contemporary’ i kimler  daha çok ziyaret ediyor ?  Haftada kaç kişi ofis müzeyi ziyarette bulunuyor ?

G.T.: Daha çok orta yaş grubu insanlar ziyaret ediyor.  Fakat çocuk ve gençlere yönelik yapılan  aktiviteler sayesinde 25 yaş altı ziyaretçi sayımızı son zamanlarda arttı. Müzenin  haftasonları 500’ e yakın ziyaretçisi oluyor.

 K.B.: Borusan Contemporary’  nin misyonundan bahsedebilir misiniz ?

G.T.: Çağdaş sanatı Türkiye de sevdirebiliyor olmak ve anlar kılmak. Bu sebeple en büyük hedef kitlemiz gençler ve çocuklar. Gençler ve çocuklara çağdaş sanatı sevidirebilmek için yaptığımız ve gelecekte yapmayı planladığımız birçok projemiz bulunuyor. Türkiye de genç nüfus oranı yüksek fakat bu nüfusun çok az bir bölümü çağdaş sanata aşina. Bu sebeple önümüzdeki dönemlerde üniversiteli gençliğinin çağdaş sanata ilgisini arttırmak için aksiyon planlarımız var. Çeşitli eğitimlerimiz ve gençlik merkezleri ile işbirliklerimiz olacak.

K.B.: Sizin eklemek istedikleriniz ?

G.T.: Daha çok kişi gelsin görsün ve çağdaş sanata olan ilgi artsın istiyoruz.

[imagebrowser id=87]

Müze hakkında genel bilgi :

  • Adres: Baltalimanı Hisar cad. No:5 Perili Köşk 34470
  • Tel : 0212 393 52 00
  • Ziyaret Gün ve Saatleri: Cumartesi-Pazar 10:00- 20:00

 

Kübra Bayram

Moda aşığı Kübra, Çukurova İşletme' yi bitirip hayallerini gerçekleştirmek üzere yeni ufuklara yelken açtı ve kendini İtalya'da buldu. Orada dükkan dükkan dolaşıp, vintage modasını araştırdı. Dünya çapındaki markaların markalaşma süreçleri ile de ilgilenen Mutlu Kadınlarımızdan Kübra bizimle burada moda ruhunu, felsefesini, trendleri, stili kısacası modayı paylaşacak. Ona [email protected] dan "naber?" diyebilirsiniz.

No Comments Yet

Leave a Reply