Aşçılık Aşkından: Okul Sıraları Yine, Yeniden…

Bu okula başlayabilmeyi ne kadar beklediğimi daha önceki yazılarda bahsetmiştim. Yaklaşık dört yıl kadar! Hal böyle olunca insanın heyecandan ölmesi lazım değil mi? Bende zerresi yok, hatta tekrar okula başlamanın verdiği bir huzursuzluk, bir gerginlik, bir de okul yabancı dil olunca stress iki katına çıkıyor. Tabiki bu benimle alakalı bir durum. Johnson and Wales Üniversitesi aşçılık bölümü eğitim sistemi şu şekilde ; her yıl üç dönemden oluşuyor. Toplamda iki yıl veya dört yıl. Mutfak labaratuarlarının çoğu ilk iki yılda bitiyor. Üçüncü ve dördüncü yıl yönetimsel ve akademik ağırlıklı derslerden oluşuyor.

Yaklaşık iki ay oldu okul başlayalı şimdiye kadar gördüğüm dersler;

  • Et suları, soslar, çorbalar
  • Servis kurallar
  • Geleneksel Avrupa mutfağı
  • Pastacılık

İtiraf etmeliyim işin ayrıntılarına indikçe ne kadar detaylı olduğu beni şaşırttığı gibi, bu ayrıntıları öğrenmek bir okadar da haz veriyor. Çok sevdiğiniz bir tarifle ilgili tarifi herkesinkinden ayıran ve güzelleştiren bir teknik öğrendiğinizi düşünün, bu sayede yaptığınız şeyler daha çok beğeniliyor. İnanılmaz bir keyif ve bu teknikleri hergün öğreniyorum, tarifsiz. Tabiki takip etmek, her ayrıntıyı öğrenmek, sınavlardan iyi notlar almak beni baya bir oyalıyor. Ders dinlemek ve ders çalışmak dışında günde size kalan iki-üç saati geçmiyor.

Şikayetçi değilim tabiki ama mutfakta çalışmayı özledim. Okul her daim sıkıcı gelmiştir bana.
[imagebrowser id=105]

2011′ de keşfettiğim sadece altı bölüm yayınlanan bir diziden bahsetmek istiyorum şimdi ” Whites” . BBC TWO yapımı bu dizi İngiltere’ de bir restorantın mutfağında geçiyor. Çalışanlar arasındaki çekişmeyi, şefin Michelin Yıldızı ile imtihani ve  mutfağın havasını bir nebze olsun bize anlatmaya çalışıyor. Yayından kaldırıldığı için çok üzüldüm izlemenizi tavsiye ederim.

No Comments Yet

Leave a Reply